Winx Saga sonbaharda izleyicisiyle buluşuyor: Netflix bir trailer ile Flora’nın geleceğini duyurdu! 20 yaşındaki genç oyuncu Paulina Chávez’in hayat vereceği Flora karakteri, 1. sezondan tanıdığımız ana karakterlerden biri ve Winx Club’ın bir üyesi olan Terra Harvey’nin kuzenidir. Ayrıca diziye bu sezonda Flora haricinde iki yeni isim daha girecek.
![[Resim: s2jmdr4.jpeg]](https://i.hizliresim.com/s2jmdr4.jpeg)
Sevgili mofidikler, kahveleri kaptıysak 1. sezon hakkında şöyle bir muhabbet edelim. Winx Efsanesi geçen sene, 2021’de Netflix yapımı olarak platformda yerini aldı ve geniş bir izleyici kitleyicisi yakaladı. 6 bölümden oluşan ilk sezonda bölümler ortalama 50 dakikadır. 1. bölüm, tıpkı bizlerin küçüklüğünde izlemiş olduğu Winx Club adlı çizgidizisinde olduğu gibi, Bloom’un bizim olağan dünyamızdan Alfea’ya gelişiyle başlıyor. Tabii ki adaptasyon sürecinde birçok değişim geçirmiş Fate: Winx Saga.
Karakterlerin işlenişi pek başarılı sayılmaz. Peri kızı gibi ifadesini yıkan Terra karakteri kilolu ve kendisiyle pek barışık değildir. Artık yeni çıkan yapımlarda bu tarz şeylere çok sık rastlıyoruz – fakat bu başka bir yazının konusu. Musa’yı hep müzik perisi olarak bilirdik, ancak o bir empattır. Yani insanların hislerini her saniye hissediyor, bu da onu kulaklığıyla başbaşa bırakıp yalnızlığa itiyor. Stella yine bir ışık perisidir, dış görünüşüne ve giydiklerine çok önem verir. Ancak çizgidiziye kıyasla kişisel özellikleri tam bir kontrast teşkil etmekte. Neşeli, umursamaz tavırlarıyla ön plana çıkan Stella, dizide de diğer kızlara oranla daha önemli bir profile sahip fakat öyle kibirli ve somurtkandır ki insanlar ona yaklaşamaz. En azından başlangıçta… Daha sonra Stella’ya hak vereceğimiz bazı olaylar yaşanıyor ve gizemli perdeler aralanıyor. Aisha grubun en mantıklı ve akıllıca hareket edeni. Sıkıcı bir karaktere sahip olduğunu söylemeliyim, sadece yan görevlere sahip dizide. Techna karakteri ise diziye dahil edilmemiş. Orijinal hikayeye sadık olarak burada da en önemli karakter ne yazık ki Bloom. Geri kalan karakterler, özellikle Aisha çok geri planda ve kişilikleri çok yüzeysel kalmış.
![[Resim: mla10qv.jpg]](https://i.hizliresim.com/mla10qv.jpg)
Yine çizgidizideki gibi Bloom’un gerçek ailesini arama sürecine şahit oluyoruz. Hikayeyi yaratıcı ve etkileyici bulmama rağmen hikayenin işlenişini çok başarılı bulmadım. Görsel efektler için de aynı şeyi söyleyeceğim. En çarpıcı olması gereken nokta, yani Bloom’un ‘’dönüşüm’’ sahnesi ve kanatları pek avam idi… Çok önemli, fakat oldu bittiye getirilen üstünkörü bir sahne. Hatta komik… Onun dışında dizideki akıcılığı ve twistleri oldukça sevdim. Sezon finali bölümü başarılıydı. Bence problem, hikayeyi çok hızlı anlatmak istemeleriydi. Karakter gelişimlerine şahit olamıyoruz. Stella kötü karakterden birden kızların kankasına evriliyor, Bloom gücünü hiç kontrol edemeyen, daha kısa bir zaman öncesine kadar peri olduğundan bihaber olmasına rağmen, onu henüz 5-6 bölümde, bu zamana kadar kaybolduğu düşünülen antik bir sihri yapmaya mukabil oluyor (dönüşmek ve kanatlara sahip olmak) ve okul müdiresi Farah’ı dahi dumur ediyor… Tabii esas kızımız felaket güçlü ya, işte o yüzden…
Bir de dizide asla anlam veremediğim Dane-Beatrix-Riven ilişkisi var. Bu, ne alaka yahu? Beatrix, orijinal hikayeden tanıdığımız kötü cadılar olan Icy, Darcy, Stormy üçlüsünü karşılaması bakımından yaratılmış –ancak karşılayamayan- bir karakter gibi yansıyor seyirciye (ileride bu karakterlerin kendilerini görür müyüz bilinmez). Kötü liseli ama inek ama ateşli kızımızın kötü liseli erkek Riven ile duygusallıktan uzak bir ilişkileri oluyor. Dane’e ise Terra ilgi duyar fakat bu karşılıksızdır, aksine Dane Riven’dan hoşlanıyor gibidir, bir yandan da Beatrix’ten… ??? Bu hararetli muhabbeti burada kessek iyi olacak, malum kahveler de bitti. Bir sonrakinde görüşmek üzere, esen kalınız!
Arrietty’niz!
Sevgili mofidikler, kahveleri kaptıysak 1. sezon hakkında şöyle bir muhabbet edelim. Winx Efsanesi geçen sene, 2021’de Netflix yapımı olarak platformda yerini aldı ve geniş bir izleyici kitleyicisi yakaladı. 6 bölümden oluşan ilk sezonda bölümler ortalama 50 dakikadır. 1. bölüm, tıpkı bizlerin küçüklüğünde izlemiş olduğu Winx Club adlı çizgidizisinde olduğu gibi, Bloom’un bizim olağan dünyamızdan Alfea’ya gelişiyle başlıyor. Tabii ki adaptasyon sürecinde birçok değişim geçirmiş Fate: Winx Saga.
Karakterlerin işlenişi pek başarılı sayılmaz. Peri kızı gibi ifadesini yıkan Terra karakteri kilolu ve kendisiyle pek barışık değildir. Artık yeni çıkan yapımlarda bu tarz şeylere çok sık rastlıyoruz – fakat bu başka bir yazının konusu. Musa’yı hep müzik perisi olarak bilirdik, ancak o bir empattır. Yani insanların hislerini her saniye hissediyor, bu da onu kulaklığıyla başbaşa bırakıp yalnızlığa itiyor. Stella yine bir ışık perisidir, dış görünüşüne ve giydiklerine çok önem verir. Ancak çizgidiziye kıyasla kişisel özellikleri tam bir kontrast teşkil etmekte. Neşeli, umursamaz tavırlarıyla ön plana çıkan Stella, dizide de diğer kızlara oranla daha önemli bir profile sahip fakat öyle kibirli ve somurtkandır ki insanlar ona yaklaşamaz. En azından başlangıçta… Daha sonra Stella’ya hak vereceğimiz bazı olaylar yaşanıyor ve gizemli perdeler aralanıyor. Aisha grubun en mantıklı ve akıllıca hareket edeni. Sıkıcı bir karaktere sahip olduğunu söylemeliyim, sadece yan görevlere sahip dizide. Techna karakteri ise diziye dahil edilmemiş. Orijinal hikayeye sadık olarak burada da en önemli karakter ne yazık ki Bloom. Geri kalan karakterler, özellikle Aisha çok geri planda ve kişilikleri çok yüzeysel kalmış.
Yine çizgidizideki gibi Bloom’un gerçek ailesini arama sürecine şahit oluyoruz. Hikayeyi yaratıcı ve etkileyici bulmama rağmen hikayenin işlenişini çok başarılı bulmadım. Görsel efektler için de aynı şeyi söyleyeceğim. En çarpıcı olması gereken nokta, yani Bloom’un ‘’dönüşüm’’ sahnesi ve kanatları pek avam idi… Çok önemli, fakat oldu bittiye getirilen üstünkörü bir sahne. Hatta komik… Onun dışında dizideki akıcılığı ve twistleri oldukça sevdim. Sezon finali bölümü başarılıydı. Bence problem, hikayeyi çok hızlı anlatmak istemeleriydi. Karakter gelişimlerine şahit olamıyoruz. Stella kötü karakterden birden kızların kankasına evriliyor, Bloom gücünü hiç kontrol edemeyen, daha kısa bir zaman öncesine kadar peri olduğundan bihaber olmasına rağmen, onu henüz 5-6 bölümde, bu zamana kadar kaybolduğu düşünülen antik bir sihri yapmaya mukabil oluyor (dönüşmek ve kanatlara sahip olmak) ve okul müdiresi Farah’ı dahi dumur ediyor… Tabii esas kızımız felaket güçlü ya, işte o yüzden…
Bir de dizide asla anlam veremediğim Dane-Beatrix-Riven ilişkisi var. Bu, ne alaka yahu? Beatrix, orijinal hikayeden tanıdığımız kötü cadılar olan Icy, Darcy, Stormy üçlüsünü karşılaması bakımından yaratılmış –ancak karşılayamayan- bir karakter gibi yansıyor seyirciye (ileride bu karakterlerin kendilerini görür müyüz bilinmez). Kötü liseli ama inek ama ateşli kızımızın kötü liseli erkek Riven ile duygusallıktan uzak bir ilişkileri oluyor. Dane’e ise Terra ilgi duyar fakat bu karşılıksızdır, aksine Dane Riven’dan hoşlanıyor gibidir, bir yandan da Beatrix’ten… ??? Bu hararetli muhabbeti burada kessek iyi olacak, malum kahveler de bitti. Bir sonrakinde görüşmek üzere, esen kalınız!
Arrietty’niz!
![[-]](/images/collapse.webp)
Bu konuya henüz yorum yazılmamış
